|
Yapım :
|
2008, Türkiye |
|
Tür :
|
Romantik |
|
Yönetmen :
|
Jacques Deschamps |
|
Senaryo :
|
Ayşe Şasa, İsmail Eren |
|
Oyuncular :
|
Alican Yücesoy, Ahu Türkpençe, Lale Mansur, Burhan Öçal, İsmail Hakkı, Emin Olcay, Taner Ertürkler, Altuğ Yücel, Jean Benguigui, Metin Hara |
|
Yapımcı :
|
İsmail Eren |
|
Görüntü Yönetmeni :
|
Octavio Espirito Santo |
|
Müzik :
|
Özhan Eren |
|
Gösterim Tarihi :
|
10 Ekim 2008 |
GÜZEL BİR PAZARTESİ GÜNÜ HAVA BİRAZ BULUTLU………..
KÜLTÜR SANAT KULÜBÜ ÖĞRENCİLERİYLE AKM’DE BULUŞTUK, NİYETİMİZ DAHA ÖNCE FRAGMANINI İZLEDİĞİMİZ, HAKKINDA YAZILAN ELEŞTİRİLERE GÖZ ATTIĞIMIZ ‘DİNLE NEYDEN’ FİLMİNİ İZLEMEK…
FİLM DOLAYLI DA OLSA MEVLANA ÖĞRETİSİNDEN VE MESNEVİDEN BAHSETTİĞİ İÇİN BİR HAFTA ÖNCEKİ ETKİNLİĞİMİZDE ‘ MEVLANA ,MESNEVİ VE NEY HAKKINDA KÜÇÜK BİR ARAŞTIRMA YAPMIŞTIK ZATEN……
ÖĞRENCİLERİMİZ GENEL OLARAK FİLMİ BEĞENDİ, TABİ BAZI ELEŞTİRİLERİ DE YOK DEĞİL!
ÖZET
“Dinle Neyden”, 1798 Osmanlı-Fransız savaşının yaklaştığı günlerde, İstanbul’da barış arayan bir avuç insanın çabalarıyla, iki genç Saray mensubu arasında yaşanan duygusal ilişkinin tanığı olan genç bir Mevlevi Dervişinin mistik dünyasını anlatıyor.
Mevlevihane defterlerini tutmakla görevli Derviş, aynı zamanda eski bir Osmanlı Paşası olan Nuri Dede efendinin hizmetindedir. Dede efendi ve onun eski dostu olan bazı Fransız diplomatlar yaklaşan harbi önlemeye çalışmaktadır. Gayriresmi olarak sürdürülen bu çalışma, Sultan III.Selim’in kızkardeşi Beyhan Sultan’a ait Sahilsaray’da gerçekleştirilmektedir.
Rahatsızlanan Dede efendiye, diplomatik müzakereler sırasında eşlik eden Saray Tabibi Halil ile Beyhan Sultan’ın yardımcısı Gülnihal Kalfa arasında bir yakınlık yaşanmaktadır.
Dede efendiyle birlikte Sahilsaray’a gelen genç Dervişin defteri, tamamına tanık olduğu bu hikaye ile Hz.Mevlana’nın öğretisinden yansıyan satırların bir araya geldiği sayfalarla doludur...
‘DİNLE NEYDEN’ FİLMİYLE İLGİLİ ELEŞTİRİ YAZILARI
SENA KONUK
Filmin başlama sahnesini çok beğendim. Hasan Dede’nin hanımının tabutu taşınıyordu, bu sırada Mevlana’nın, ölümün bitiş olmadığı aksine bir başlangıç olduğunu anlatan dizeleri okunuyordu.
Film genellikle dini konuları anlatıyordu. Dünyanın geçiciliği, Allah aşkının ve insanları sevmenin önemi anlatılıyordu. Bu anlatımlarda ciddiyet ön plandaydı, kullanılan dil oldukça ağırdı bazı yerlerde konuşulanları anlamadım. Seslendirme çok kötüydü ses sanki arkadan arkadan geliyordu. Bence daha iyisini yapabilirlerdi.
Genelde anlatılan şey, açıkça söylenmese de Mevlana idi.
Kahramanlardan Tabip Halil Efendi ile Gülnihal Kalfa arasında aşk vardı ama bu aşk gizliden gizliye yaşanıyordu. Gülnihal Kalfa kendisine verilen azatnameyi tabibe vererek, onunla evlenebileceğini ima etti. Ama Tabip bu konuda hiçbir şey yapmadı. Hâlbuki Tabip de Gülnihal Kalfa’yı seviyordu.
Kalfalardan birinin kına gecesi yapıldı ben bu sahneyi çok beğendim. Özellikle kadınların giydiği kostümler harikaydı. Kendi aralarında saz çalarak şarkılar söylediler hepsi çok güzeldi.
Filmin sonunda tabiple kafanın kavuşmasını bekledim ama olmadı. Bitiş güzeldi ama hiçbir şey açığa çıkmadan mutsuz bir şekilde bitti. Hasan Dede’nin cenazesinin taşınmasıyla film bitti. Son sahne filmin başını andırınıyordu. İkisinde de karlı bir kış günü dar sokaklardan tabut taşınıyordu.
Bazı olumsuz yönlerine rağmen Dinle Neyden filmini zevkle izledim herkese tavsiye ederim.
EKİN BALCI
Bence film güzeldi ama çok fazla bilmediğim kelime vardı. Filmin sonundan bir şey anlamadım.Ben daha güzel olacağını düşünüyordum, kavuşacaklar diye bekledim ama olmadı.Kadınların kostümünü,dekoru ve sarayda yapılan kına gecesini çok beğendim.
CANBERK ÖZDEN
Filmin başında Hasan Dede, talebesi ve başka adamlar bir tabut taşıyorlardı. Bu tabut Hasan Dedenin hanımının tabutuydu.1798 yılının karlı bir kış günüydü dar sokaklardan geçiyorlardı. Dede Efendi(Hasan Dede) eskiden devlette görev yapmıştı ama artık eşinin ölümüyle bu işi bırakarak tekkede yaşamaya başlamıştı. Zaten hanımını da buranın bahçesine gömmüşlerdi.
Dede Efendi’nin yanındaki talebesi tekkenin gelir-gider defterini tutuyor ve mesneviden parçaları yazıyordu. Hasan Dedeyle yakından ilgilenip saygıda kusur etmiyordu.
Bir gece tekkenin kapısına vuruldu. Gelen, Dede Efendi’nin eski bir arkadaşı, Fransız bir tüccardı. Akşam sohbet ettiler arkadaşı ona Fransızların Osmanlıya saldırı hazırlığında olduklarını söyledi. Bir şeyler yapmaları gerekiyordu. Arkadaşı gittikten sonra Dede Efendi rahatsızlandı ve bunun üzerine araydan bir tabip çağırıldı. Tabibin geldiği gün padişahın kız kardeşi ve onun hizmetkârları da oradaydılar. Semazenler harika bir gösteri yaptılar. Sultan giderken Dede Efendi’yi daha iyi bakılması ve Fransızlarla yapılacak barış görüşmelerini yürütmesi için Sahil Saray’a davet etti.
Hasan Dede birkaç gün sonra yanına talebesini ve Tabibini alarak saraya gitti. Burada ona çok iyi bakılıyordu. Kısa bir süre sonra Fransızlardan resmi olmayan bir heyet barış görüşmeleri için Sahil Saray’a geldi toplantı yapıldı. Bu sırada kalfalardan birinin kına gecesi yapılıyordu. Dekor ve kostümler çok güzeldi.
Tüm bunlar olurken Tabip Efendi ve Gülnihal Kalfa arasında gizli bir aşk başlamıştı. Ama birbirlerine hiç bir şey söylemediler.
Dede Efendi ve arkadaşları savaşa engel olamadılar. Savaş başladı bu arada Dede Efendi vefat etti, hanımının yanına gömdüler. Savaşa gönderilen Tabibe ve saraydan ayrılan kalfaya bu ölüm haberini Efendinin talebesi bir mektupla iletti.
Filmi zevkle izledim ama bazı kelimeleri anlayamadım. Konuşulan dil çok ağırdı. Kostümler, dekor çok güzeldi. En çok ilk ve son sahneyi beğendim. Talebenin sürekli yazı yazması çok ilginçti. Bence filmin sonunda düğün olmalıydı.Tabiple Gülnihal Kalfanın evlenmelerini isterdim.
BÜŞRA SİPAHİPOĞLU
Filmde konuşulan dil biraz ağırdı, o yüzden bazı yerleri öğretmenimin yardımıyla anladım.
Filmin başında tabutlu bir sahne vardı.Fonda ney sesi geliyordu ve Mevlana’dan beyitler okunuyordu. Mevlana’nın sözleri müzikle birleşince çok etkileyici olmuş, bu sahneyi sahiden çok beğendim.
Gerçek aşk kavuşulamayan aşkmış, bu beni gerçekten çok ama çok etkiledi. Tabip Efendi ve Gülnihal Kalfanın aşkıydı bu. Çok etkileyiciydi, çok temizdi. Ben o kadar gerçek bir aşk görmemiştim, bence duyguyu çok iyi vermişler.
Kısacası film güzeldi beğenmediğim pek fazla bölümü yoktu.
